Bir şeyin kişi tarafından ortaya tam anlamı ile çıkartılabilmesi, var edilebilmesi, yaratılması için o şeyin henüz yokken yaratıcısınca kavramsal olarak yaşayabiliyor olması gerekir. Var olacak, gerçekleşecek şey yani kişinin yapacağı çalışma sonunda ortaya çıkartacağı şey - bu şey söz ya da yazı olabilir ya da bir performans - her şeyden önce o kimsenin zihninde tüm coşkusu, yeniliği, varlığı, heyecanı ile ortaya çıkabilmeli, karvamsal olarak gerçekleşmelidir.
Üretkenlik sadece teknik, teorik anlayış, ya da mühendisçe yaklaşımlarla anlaşılarak büyük yanılgıya düşülüyor. Parçaları yerine koysanız da, gerektiği gibi birleştirseniz de, teorinin gerektirdiklerini yapsanız da bunu nasıl yaptığınız da çok şey ifade eder, tarzınız diyelim, ya da gerçek olacak şey ile kurduğunuz ilişki. Aslında bu da üretmek ile yaratmak arasındaki ince çizgilerden bir tanesi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder