28 Ekim 2013 Pazartesi

Kumar Krishan - From Post-Industrial to Post-Modern Society


The Revival of Post-Industrial Society 

Kumar, entellektüel düşünce dünyasında kullanılan sembollere dikkatli yaklaşmak gerektiğine değinmiş, 60 lar ve 70 lerde Daniel Bell, Peter Druker, Alvin Toffler gibi düşünürlerce popülerize edilmiş olan "Post-industrial society" kavramının da dikkatle incelenmesi gereken bir kavram olduğunun altını çizmiştir. Endüstri sonrası toplum teriminin bilgi toplumu(information society) teriminden dönüştüğünü, 1960'ların gelişme ve ilerlemeye ilişkin optimistliğinin yerini karamsarlığın aldığı 70’li yıllarda (73 petrol krizi) her eksimden düşünürün "post-industrial society" ve “information society” kavramları üzerinde fikir yürütmeye başlar hale geldiğini, birçok düşünürün yeni gelişmekte olan bu teknolojilerin toplumdaki her kesime ciddi etkilerinin olacağını, bu teknolojiler sayesinde büyüme ve verimliliğin artacağı, insanların daha da özgürleşeceğine ilişkin düşüncelerin yaygın olduğuna değiniyor, aynı dönemde post-modernizm kavramının da ortaya çıkmış olduğunu belirtiyor.

Kumar çalışmasında, genel hatları ile 70 ve 80’lerde yaygın olan “bilgi toplumu” ve “endüstri sonrası topluma” ilişkin 3 teori üzerine yoğunlaşarak, neden bu teoriler ve teorilerin farklı şekillerinin sürekli gündeme getirildiğini, gelişmenin yeni fazlarına geçileceğine ilişkin inancın nereden kaynaklandığını, düşünce dünyasının neden bu derece bitişlere ve yeni başlangıçlara şartlandırıldığını anlamaya çalışmaktadır.

The Information Society

Kumar, 40 ve 50'li yıllarda cybernetics kavramı ortaya atan Weigner'in "information" kelimesine yüklediği anlamdan yola çıkarak aslında "information" bir ideoloji olduğuna , bilgisayarın batının askeri ihtiyaçları için ne derece önem arz ettiğine, 2.dünya savaşı sonrası Amerikan ordusunun artan iletişim ve kontrol ihtiyaçlarına (farklı kıtalarda yayılma durumu) parmak basmıştır. (IT/ICT'nin) her ne kadar askeri çıkışlı olsa da, bu durumun bu teknolojilerin başka kullanım alanları olmadığı anlamına gelmediğini, ancak çıkış noktasının teknolojinin ardında yatan motivasyonları ve onu şekillendiren güçleri anlamak için önemli olduğunu belirtmiştir.

Kumar, Daniel Bell, Alvin Toffler, Tom Stonier ve Yoneji Masuda gibi çoğu popüler düşünürün "information society" kavramına ilişkin ne tür anlamlandırma çabaları olduğuna, ne gibi öngörüler yaptıklarına değinmiş, düşünürlerin çalışmalarında ve öngörülerinde bilginin (information) her şeyi değiştireceğine ilişkin iyimser yaklaşımlarını eleştirmiştir.

Old and New: Work in the Information Society

Kumar bilgi teknolojilerinin üretimde, günlük yaşamda, akademik hayatta birçok değişiklikliğe neden olduğununu kabul etmiş ancak bu teknolojilerin yaşamın birçok alanında ciddi anlamda önem kazanması durumu ile yeni bir devrim oldukları ya da yeni bir toplum yarattıkları fikri arasında büyük fark olduğunun da altını çizmiştir. “İnformation society” düşünürlerini tarihsel vizyonsuzlukla eleştirmiş, bilgi teknolojilerinde yaşanan değişimin aslında uzun bir dönemden beri endüstri devriminin evrimleşmesi olarak Fordizm(üretim bandı) ve Taylorizm(bilimsel yönetim) devamı olmanın ötesinde olmadıklarını iddia etmiştir, bu hususta Beniger’in “the control revolition” kavramına atıf yapmıştır. Bilgi toplumu teorisyenlerince bahsedilenlerin yeni şeyler olmadığını, bu durumun 1900’ler başında ortaya çıkmış olan kontrol krizinin devamı olduğuna değinmiştir. Bilgi toplumu ve bilgi teknolojileri konularının temelinde “kontrol krizi” olduğu konusuna Webster de değinmiştir. Kumar bilgi toplumu teorisyenlerinin iddia ettiklerin gibi “yeni teknolojiler” ve “bilgi toplumu” ile işlerin dönüşeceği, işçilerin bilgisayarlar sayesinde daha yaratıcı işlere yönelebileceği türündeki argümanları eleştirmiş, pratikte bu öngörülerin gerçekleşmediğini dile getirmiştir.

Politics adnd Markets

Bu bölümde, IT/ICT konularında devletlerin kontrolü ellerinden hiç bırakmamış olduklarını, hatta yeni teknolojileri kontrol amaçlı kullandıklarını, bu teknolojilerin gelişmesinde askeri endüstrilerin ve karar alıcılarının önemli rolü olduğunu ifade etmiştir. IT/ICT konusunda askeri ve devletsel olmayan gelişmelerin ise büyük uluslararası firmaların pazarlama ve diğer ihtiyaçları doğrultusunda ilerlediğini belirtmiştir. Uluslararası şirketlerin bu teknolojileri ne tür amaçlarla ve nasıl kullandıklarını anlatmıştır. Bu çerçevede IT/CT’nin aslında hedefleri/amaçları devletler, askeri endüstriyel yapılar ve uluslararası şirketlerce belirlenen hedefler doğrultusunda doğmuş ve gelişmekte olan teknolojiler olduğu sonucuna ulaşmıştır.

Kontrole ilişkin

Zaman içerisinde toplulukların kontrolu önem arz etmektedir, kontrolün sağlanabilmesi için devreye “informatin”, “knowledge” ve “social science” girmektedir, bu araçlar sayesinde git gide kompleks hale gelen ekonomik ve politik operasyonlar daha kolay kontrol edilmekte ve yönlendirilmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder