Yanlış anlama da; anlamasan da olur...
image: Kim Berggren - realize
22 Aralık 2011 Perşembe
20 Aralık 2011 Salı
Tüketen Çin
Gelişmekte olan ülkelerin ithalat rakamlarının önümüzdeki bir kaç yıl içerisinde Gelişmiş Ülkelerin üzerine çıkacağını yazmış ekonomist, bir anlamda önümüzdeki dönemin neler üzerine kurulacağını söylemiş...
Önemli nokta! Çin gibi ülkelerin toplumlarının müşterileştirilmesi...
Gelecek yıllarda gelişmekte olan ülkelerin tüketim harcamalarının batılı şirketlerin yüzünü güldüreceğinden bahsedilmiş.
Ama bir saniye! üretimin yapıldığı yerler Çin gibi gelişmekte olan ülkeler değil miydi? :D.
Kesinlikle evet, daha önce de altını çizdiğimiz konular yeniden gündeme gelmiş oldu bu sayede, bahsi geçen şirketler her ne kadar Çin'de yer alıyor olsalar da bu onların Çin'li olduklarını göstermez! Daha önce de söylemiştik; Dünyadaki en karmaşık sistemlerden biri "Üretim Organizasyonudur". Çin bugüne kadar kendisine transfer edilen üretim organizasyonunun sadece işletmecisidir, tabi ki de bundan kazancı olacaktır, oldu, oluyor da!
Üretim organizasyonu, üretim araçları ve tesisleri neredeki iş gücünü kullanacaksa orada olur, bunun dışında orada olmaları için başka gerekçeler olsa da temel neden budur.
Çin'in kapasitesini bir şekilde doyurması gerek(her yıl milyonlarca iş yaratılması gibi!) ve Batılı güçlerin de borçlarını ödeme yollarını bulmaları(yani para kazanması). Gelişmiş ülkeler bugüne kadar pazar olmuş olsalar da bundan sonrası için daha büyük pazarlar gerekmektedir ki bu da yüzleri doğrudan Çin'e çevirmemize neden olmaktadır(her ne kadar birçok gelişmekte olan ülke olsa da en büyüğü bugün için Çin'dir!).
Çin artık kendi insanı için üretim yapmaya başlayacaktır, kendi insanı da üretilen malları batılı markalarla tüketecektir.Win-win prensibi bu olsa gerek.
Buraya kadar her şey güzel, ne var ki bu model Çin'i farklı noktalara götürecektir, Çin'in çözülmesine neden olacaktır! Çünkü tüketim; toplumu demokratikleşmeye iter! Daha doğrusu tüketimin gerektiği ölçüde olabilmesi için toplumun gevşemesi gerekir, beraberinde yaşam standartlarının artması, çalışma koşullarının ve ücretlerin artması gerekir(gelir artışı tüketim için de önemlidir!), sonrasında insan hakları gibi konular gündemde daha fazla yer alacaktır vs..
Bunlar olduktan sonra karşımıza çıkacak olan tablo; Yeni oluşan/oluşturulan aç pazarların daha fazla ve daha da ucuz üretime duyacağı ihtiyaç ve artık Çin'in bu ucuzluğu ve fazlalığı karşılayamayacak oluşudur!
Önemli nokta! Çin gibi ülkelerin toplumlarının müşterileştirilmesi...
Gelecek yıllarda gelişmekte olan ülkelerin tüketim harcamalarının batılı şirketlerin yüzünü güldüreceğinden bahsedilmiş.
Ama bir saniye! üretimin yapıldığı yerler Çin gibi gelişmekte olan ülkeler değil miydi? :D.
Kesinlikle evet, daha önce de altını çizdiğimiz konular yeniden gündeme gelmiş oldu bu sayede, bahsi geçen şirketler her ne kadar Çin'de yer alıyor olsalar da bu onların Çin'li olduklarını göstermez! Daha önce de söylemiştik; Dünyadaki en karmaşık sistemlerden biri "Üretim Organizasyonudur". Çin bugüne kadar kendisine transfer edilen üretim organizasyonunun sadece işletmecisidir, tabi ki de bundan kazancı olacaktır, oldu, oluyor da!
Üretim organizasyonu, üretim araçları ve tesisleri neredeki iş gücünü kullanacaksa orada olur, bunun dışında orada olmaları için başka gerekçeler olsa da temel neden budur.
Çin'in kapasitesini bir şekilde doyurması gerek(her yıl milyonlarca iş yaratılması gibi!) ve Batılı güçlerin de borçlarını ödeme yollarını bulmaları(yani para kazanması). Gelişmiş ülkeler bugüne kadar pazar olmuş olsalar da bundan sonrası için daha büyük pazarlar gerekmektedir ki bu da yüzleri doğrudan Çin'e çevirmemize neden olmaktadır(her ne kadar birçok gelişmekte olan ülke olsa da en büyüğü bugün için Çin'dir!).
Çin artık kendi insanı için üretim yapmaya başlayacaktır, kendi insanı da üretilen malları batılı markalarla tüketecektir.Win-win prensibi bu olsa gerek.
Buraya kadar her şey güzel, ne var ki bu model Çin'i farklı noktalara götürecektir, Çin'in çözülmesine neden olacaktır! Çünkü tüketim; toplumu demokratikleşmeye iter! Daha doğrusu tüketimin gerektiği ölçüde olabilmesi için toplumun gevşemesi gerekir, beraberinde yaşam standartlarının artması, çalışma koşullarının ve ücretlerin artması gerekir(gelir artışı tüketim için de önemlidir!), sonrasında insan hakları gibi konular gündemde daha fazla yer alacaktır vs..
Bunlar olduktan sonra karşımıza çıkacak olan tablo; Yeni oluşan/oluşturulan aç pazarların daha fazla ve daha da ucuz üretime duyacağı ihtiyaç ve artık Çin'in bu ucuzluğu ve fazlalığı karşılayamayacak oluşudur!
13 Aralık 2011 Salı
Yılbaşı hediyesi...
Yazıda gelir seviyesi ile yılbaşı hediyesine harcanan miktarlar verilmiş. Hollandalılar yıllık gelirlerinin %0,5'i oranında harcama yaparak cimriliklerini göstermiş oldular. Ukrayna %2'nin üzerinde bir harcamayla Güney Afrika'dan sonra en cömert ülke olmuş. Amerikalılarsa %2'ye yaklaşan harcamaları ile gözüme girdiler, cömert elemanlar sizi gidi :).
8 Aralık 2011 Perşembe
Kölelik...
insan olmak...
Bu kadar çelişkinin ve haksızlığın olduğu dünyada, her yeni gün hiçbir şey yokmuş gibi yaşayabiliyor oluşumuz, sanırım insan olmamızdan...
image: Jason Jagel - being human
İş organizasyonu hakkında
İş yapma konusunda ciddi bir biçimde organize olamamış olduğumuz bir gerçektir. Bunun birçok temel nedeni vardır, bu nedenlerden çok; var olan durum hakkında ve bu sistematiksizlik sonucunda ortaya çıkan duruma ilişkin gözlemlerimi belirtmek istiyorum.
İşi daha çok günübirlik ele alıyor oluşumuz.
Bir ya da daha çok nedenden ötürü çalışan çoğunluğun büyük bir kesimi işi o gün içinde bir şeyleri halletme olarak ele alıyor. İşi; hayatının bir parçası haline getirebilmiş insan sayısı çok çok az.
Mesleki kariyer
Kariyer konusu neredeyse çok çok az düşünülüyor; öncelik öyle ya da böyle bir işte çalışmak. Her ne kadar zamanla kendimizi tanıyarak iş değişikliği yapıyor olsak da bunun kariyere dönüşmesi oldukça sınırlı, çünkü uzmanlaşacak işlerin ortaya çıkması zor. Çalışılan işlerdeki ünvanların da ciddiyetten yoksun oluşu elbette ki işin cabası.
Ürün odaklı iş yapan işletme azlığı
Genel anlamda işletmelerin proje tabanlı işler yapıyor oluşları hem şirket için hem de çalışanları için ilerlemenin önündeki engellerden temelidir diyebilirim. Bu durum işletmeler içinde sadece yönetimsel kariyerlerin oluşmasına neden olmaktadır. Burada bahsettiğimiz yönetimsel kariyer de kesinlikle ileri seviyede yönetim filan değildir, aksine işletmenin projelerini arttırması ile birlikte artan insan kaynağının yeni sorumlularla yönetilmesi.
İşletmelerin ürün odaklı olmayışları sonucunda hemen hemen her konuda inovasyon yapılmasının önü tıkanmış oluyor, çünkü proje yapan işletme de çalışan gibi iş yetiştirme üzerinden iş yapmaktadır, hiç bir zaman ayrı hedefleri ve bu hedeflerin getirdiği inovasyon potansiyelini taşımamaktadır.
Peki bunlar nelere neden oluyor?:
Çalışan nezdinde iş tatminsizliği ve nitelik kaybı.
Yeni iş gücü açısından işletmenin çekiciliğinin azalması.
Niş ve teknik konularda uzmanların yetişemiyor oluşu: Uzmanlıklar oldukça sınırlı araçların idare edilmesi ve kullanılması şeklinde kalmaktadır.
Son söz:
Nasıl daha iyi iş organizasyonlarına sahip olacağımıza ilişkin sorunun cevabı ise gerçek anlamda zor ve karışıktır; birden çok faktörün etkileşimini göz önüne alan sosyo-ekonomik araştırmalar gerektirir.
İşi daha çok günübirlik ele alıyor oluşumuz.
Bir ya da daha çok nedenden ötürü çalışan çoğunluğun büyük bir kesimi işi o gün içinde bir şeyleri halletme olarak ele alıyor. İşi; hayatının bir parçası haline getirebilmiş insan sayısı çok çok az.
Mesleki kariyer
Kariyer konusu neredeyse çok çok az düşünülüyor; öncelik öyle ya da böyle bir işte çalışmak. Her ne kadar zamanla kendimizi tanıyarak iş değişikliği yapıyor olsak da bunun kariyere dönüşmesi oldukça sınırlı, çünkü uzmanlaşacak işlerin ortaya çıkması zor. Çalışılan işlerdeki ünvanların da ciddiyetten yoksun oluşu elbette ki işin cabası.
Ürün odaklı iş yapan işletme azlığı
Genel anlamda işletmelerin proje tabanlı işler yapıyor oluşları hem şirket için hem de çalışanları için ilerlemenin önündeki engellerden temelidir diyebilirim. Bu durum işletmeler içinde sadece yönetimsel kariyerlerin oluşmasına neden olmaktadır. Burada bahsettiğimiz yönetimsel kariyer de kesinlikle ileri seviyede yönetim filan değildir, aksine işletmenin projelerini arttırması ile birlikte artan insan kaynağının yeni sorumlularla yönetilmesi.
İşletmelerin ürün odaklı olmayışları sonucunda hemen hemen her konuda inovasyon yapılmasının önü tıkanmış oluyor, çünkü proje yapan işletme de çalışan gibi iş yetiştirme üzerinden iş yapmaktadır, hiç bir zaman ayrı hedefleri ve bu hedeflerin getirdiği inovasyon potansiyelini taşımamaktadır.
Peki bunlar nelere neden oluyor?:
Çalışan nezdinde iş tatminsizliği ve nitelik kaybı.
Yeni iş gücü açısından işletmenin çekiciliğinin azalması.
Niş ve teknik konularda uzmanların yetişemiyor oluşu: Uzmanlıklar oldukça sınırlı araçların idare edilmesi ve kullanılması şeklinde kalmaktadır.
Son söz:
Nasıl daha iyi iş organizasyonlarına sahip olacağımıza ilişkin sorunun cevabı ise gerçek anlamda zor ve karışıktır; birden çok faktörün etkileşimini göz önüne alan sosyo-ekonomik araştırmalar gerektirir.
5 Aralık 2011 Pazartesi
Çin & Rusya
Çin gerçek bir hasım olarak bu iki gücün hedefinde mi yer alacak?
Rusya'nın yanı başında Çin gibi bir gücü isteyeceğini düşünmek saflık olsa gerek. Çin ile birbirlerinden belli konularda faydalansalar da Çin'in büyümesi noktasında USA ve USA müttefikleri ile sınırsız bir biçimde ittifak içinde olacaktır.
Rusya'nın yanı başında Çin gibi bir gücü isteyeceğini düşünmek saflık olsa gerek. Çin ile birbirlerinden belli konularda faydalansalar da Çin'in büyümesi noktasında USA ve USA müttefikleri ile sınırsız bir biçimde ittifak içinde olacaktır.
25 Kasım 2011 Cuma
Çin hakkında...
Çin 1 milyarın üzerindeki nüfusu ile ciddi anlamda insan kaynağını elinde bulundurmaktadır. Yönetim şekli komünizm olsa da bunu devletin diğer devletlerle/uluslararası güçlerle olan ekonomik ilişkilerinde, ülke içerisindeki sermayedarların devlet ve vatandaşlarla olan ilişkilerinde görebilmek pek mümkün değildir. Komünizm daha çok vatandaşların kontrol altında tutulması ve geçmişten gelen Çinlilik kavramının günümüzde küreselleşmenin getirdiği ulus devletleri aşındırıcı dinamiklerinin etkisini azaltma konusunda kullanıldığı görülmektedir.
Çin son 10 yıldır dünyanın üretim merkezidir, ayrıca dünyanın en güçlü ülkesi diyebileceğimiz ABD'nin de en ciddi alacaklısı konumundadır. Bu her ne kadar Çin'in kendi başarısı olarak lanse ediliyor olsa da uluslararası güçlerin tecrübeleri ve istekleri olmadan Çin'in bu derece karmaşık teknolojileri ve tecrübe gerektiren ürünleri üretebildiğini düşünmeyi saflık olarak görüyorum.
Bu dönem yani son 10 15 yıl birçok Çinli Amerika başta olmak üzere tüm dünya için hizmet etmiştir ve dünya da Çin'e borçlanmıştır, şu an borçlanma yavaşlamış ve ülkeler bu dengenin değişmesi yönünde adımlar atmak istemektedir, başta da Amerika vardır her zamanki gibi.
Son dönemde Avrupa ve Afrika'da Çinli şirketlerin ciddi faaliyetlerinin olduğu gerçeği bilinmektedir, Kaddafi'nin araya gitmesinin altında yatan temel gerçeklerden birisi de Çin'in Libya'daki yatırımlarında aranmalıdır. Kaddafi son dönemde her ne kadar Batı ile arayı düzeltmiş olsa da elinde hiçbir gücü olmadığı gerçeğini unutmuş ve işin doğrusu birkaç ülkenin gazlamasının bedelini ödemiştir.
Evet üretimde örgütlenmesine sahip olmak güzel olsa da paranın tam bir fiyasko olduğu şu günümüzde hiç de stratejik bir iş olmadığını görek açısından tarihe örnek teşkil edecektir Çin'in durumu.
Sen onca insanını hayvan muamelesi yaparak çalıştır ve karşılığında borçlan ama bunu tahsil edecek gücün var mı bakmadan, bu aynı mafyayla iş yapmaya benzemektedir.
Çin de üretim örgütlenmesini transfer edecek yer aramaktadır ki bunu ancak daha geri bir yer bularak yapabilir, bunun nedeni üretimin bir ülkeyi çok ciddi bağımlılıklar içine sokuyor olmasıdır. Bu bağımlılıklar uluslararası güçlerin çok umrunda değildir burda bahsettiğim Çin'in yönetici elitleridir, kelle koltukta olanlar onlardır çünkü. Japonya örneğine bakın ülkeyi nükleer enerji santraline boğmuştur neden mi? ne dedik enerji ciddi bir bağımlılıktır da ondan.
Çin'in nüfusunu ve Çinliliği de çok büyük bir güç olarak görmekteyim esasında siyasi bir güç diyelim biz buna...
Çekik gözlü olmak...Uzak Doğulu diyelim hadi diğer ırklar arasında doğrudan avantaj sağlamaya götürecektir, aslıda bunun çok daha ileri seviyesi zencilerde vardır ama zenciler bu şekilde bir örgütlenmeye hiç sahip olmamışlardır.
Sağlanacak avantaj örgütlenme yeteneğinin oldukça üst düzey olması ile olacaktır, sadece görünüş bile bulundukları bölgede bir araya gelmelerine yetecektir. Beni faşistlikle suçlayanlar olacaktır ama işler ters gitmeye başlayınca herkes yakın olduğunun yanına kaçar ve birlikte hareket etmeye başlar.
Bunun ne zararı var derseniz dünya nüfusunun 5 te birine sahipsiniz ve bunu nüfusu 2000 yıldır belirli dil ve değerler çevresinde kontrol etmişsiniz...
Bu kadar insanın dünya üzerine yayılıyor olduğunu düşünmek bile insanı korkutuyor, küreselleşmeyi bilmem de Çinleşme olması çok da zor değil tabi bunun için 2 nesil geçmesi ve Çinlilerin ciddi anlamda dünyaya yaılabilmesi gerekmektedir, bizde de dönen 3 çocuk muhabbeti biraz da bundandır, halihazırda hiçbir toprak parçasında yaşayan nüfusun Çinlileşme ile mücadele edecek gücü yoktur.
Ekonomik askeri ya da teknolojik güç olamayacağını öngördüğüm Çin'in dünyanın gelmiş geçmiş en büyük siyasi gücü olma şansı var ama kullandırırlar mı bilmem.
Aslında Çin'de saflık yaptı üç beş tane şeyi Batının tecrübelerini kendi toprağında kullanarak üretince kendini amiyane tabirle adam sandı, ve karambole daldı yok Almanya'dan ihale almalar yok Libya'da devasa iş yapmaya çalışmalar filan, peki ne oldu tek kalemde çizildiler ve daha bu sadece başlangıç...
Ben Çin'in yönetici elitlerinin yerinde olsam Çin parçalandığında ne duruma geleceği hakkında oturup düşünmeye başlardım....
Çin son 10 yıldır dünyanın üretim merkezidir, ayrıca dünyanın en güçlü ülkesi diyebileceğimiz ABD'nin de en ciddi alacaklısı konumundadır. Bu her ne kadar Çin'in kendi başarısı olarak lanse ediliyor olsa da uluslararası güçlerin tecrübeleri ve istekleri olmadan Çin'in bu derece karmaşık teknolojileri ve tecrübe gerektiren ürünleri üretebildiğini düşünmeyi saflık olarak görüyorum.
Bu dönem yani son 10 15 yıl birçok Çinli Amerika başta olmak üzere tüm dünya için hizmet etmiştir ve dünya da Çin'e borçlanmıştır, şu an borçlanma yavaşlamış ve ülkeler bu dengenin değişmesi yönünde adımlar atmak istemektedir, başta da Amerika vardır her zamanki gibi.
Son dönemde Avrupa ve Afrika'da Çinli şirketlerin ciddi faaliyetlerinin olduğu gerçeği bilinmektedir, Kaddafi'nin araya gitmesinin altında yatan temel gerçeklerden birisi de Çin'in Libya'daki yatırımlarında aranmalıdır. Kaddafi son dönemde her ne kadar Batı ile arayı düzeltmiş olsa da elinde hiçbir gücü olmadığı gerçeğini unutmuş ve işin doğrusu birkaç ülkenin gazlamasının bedelini ödemiştir.
Evet üretimde örgütlenmesine sahip olmak güzel olsa da paranın tam bir fiyasko olduğu şu günümüzde hiç de stratejik bir iş olmadığını görek açısından tarihe örnek teşkil edecektir Çin'in durumu.
Sen onca insanını hayvan muamelesi yaparak çalıştır ve karşılığında borçlan ama bunu tahsil edecek gücün var mı bakmadan, bu aynı mafyayla iş yapmaya benzemektedir.
Çin de üretim örgütlenmesini transfer edecek yer aramaktadır ki bunu ancak daha geri bir yer bularak yapabilir, bunun nedeni üretimin bir ülkeyi çok ciddi bağımlılıklar içine sokuyor olmasıdır. Bu bağımlılıklar uluslararası güçlerin çok umrunda değildir burda bahsettiğim Çin'in yönetici elitleridir, kelle koltukta olanlar onlardır çünkü. Japonya örneğine bakın ülkeyi nükleer enerji santraline boğmuştur neden mi? ne dedik enerji ciddi bir bağımlılıktır da ondan.
Çin'in nüfusunu ve Çinliliği de çok büyük bir güç olarak görmekteyim esasında siyasi bir güç diyelim biz buna...
Çekik gözlü olmak...Uzak Doğulu diyelim hadi diğer ırklar arasında doğrudan avantaj sağlamaya götürecektir, aslıda bunun çok daha ileri seviyesi zencilerde vardır ama zenciler bu şekilde bir örgütlenmeye hiç sahip olmamışlardır.
Sağlanacak avantaj örgütlenme yeteneğinin oldukça üst düzey olması ile olacaktır, sadece görünüş bile bulundukları bölgede bir araya gelmelerine yetecektir. Beni faşistlikle suçlayanlar olacaktır ama işler ters gitmeye başlayınca herkes yakın olduğunun yanına kaçar ve birlikte hareket etmeye başlar.
Bunun ne zararı var derseniz dünya nüfusunun 5 te birine sahipsiniz ve bunu nüfusu 2000 yıldır belirli dil ve değerler çevresinde kontrol etmişsiniz...
Bu kadar insanın dünya üzerine yayılıyor olduğunu düşünmek bile insanı korkutuyor, küreselleşmeyi bilmem de Çinleşme olması çok da zor değil tabi bunun için 2 nesil geçmesi ve Çinlilerin ciddi anlamda dünyaya yaılabilmesi gerekmektedir, bizde de dönen 3 çocuk muhabbeti biraz da bundandır, halihazırda hiçbir toprak parçasında yaşayan nüfusun Çinlileşme ile mücadele edecek gücü yoktur.
Ekonomik askeri ya da teknolojik güç olamayacağını öngördüğüm Çin'in dünyanın gelmiş geçmiş en büyük siyasi gücü olma şansı var ama kullandırırlar mı bilmem.
Aslında Çin'de saflık yaptı üç beş tane şeyi Batının tecrübelerini kendi toprağında kullanarak üretince kendini amiyane tabirle adam sandı, ve karambole daldı yok Almanya'dan ihale almalar yok Libya'da devasa iş yapmaya çalışmalar filan, peki ne oldu tek kalemde çizildiler ve daha bu sadece başlangıç...
Ben Çin'in yönetici elitlerinin yerinde olsam Çin parçalandığında ne duruma geleceği hakkında oturup düşünmeye başlardım....
24 Kasım 2011 Perşembe
Mobil Güvenlik
Google mobil cihazlar için güvenlik yazılımı üretenleri insanların korkularını sömürmekle suçlamış, ne yani PC'ler için üretenler çok mu masum :D.
Rahatsızlık
Bir şeylerden rahatsız olmuyorsan, ciddi rahatsızlıklarının olduğunu bilmelisin!
image: Discomfort Sculpture Corina Bishop
23 Kasım 2011 Çarşamba
22 Kasım 2011 Salı
Finans ve dünyası
Son dönemde dünyada olan bitene ilişkin biraz daha derinlemesine analiz isteyenler için....
Finanscı teknotratların sınıf savaşı
Yazıda belirtilen vergi ve borçlanma konusunu, bugünlerde konuşulan bedelli askerlik ve buradan elde edilecek ek gelir ile ilişkilendirebilir miyiz acaba? :)
Finanscı teknotratların sınıf savaşı
Yazıda belirtilen vergi ve borçlanma konusunu, bugünlerde konuşulan bedelli askerlik ve buradan elde edilecek ek gelir ile ilişkilendirebilir miyiz acaba? :)
5 Mayıs 2011 Perşembe
SBRI revisited
After presentation Sirin Elci emphasized importance of SBRI for USA and other countries with respect to it's importance to their R&D potential. After all today i got a question about SBRI asking that if it has a feasilbility support for companies to prepare their initial research to construct a proof of concept and demostration for specified problem. Answer to this question is simply yes as i predicted - check here.
3 Mayıs 2011 Salı
Survey, comming soon...
i'm looking forward a nanotechnology firm to make a survey about innovation policy in Turkey, grants and programs. After completion and presentation done i'll annonce my survey results here. To be contnued, just stay tuned...
2 Mayıs 2011 Pazartesi
Curtain Politics
Last night i encountered a tv programme 'olduğu gibi', there was a debate on worker and their holiday May 1. A past work and social security bureaucrat who i often see in television while counting quickly nearly all legislation about social security to calculate the last 'kuruş' will be taken after retirement.
It was my first time to listen his ideas about Turkish Political System. While discussing about working conditions, legislations and salary of workers he started to critize Turkish political environment and called our understanding of politics as 'curtain politics', and he told what politics means as 'fair distribution of a nation's wealth'. Yes it is, you are completely right in your analysis, but can this dream come to happen?
It was my first time to listen his ideas about Turkish Political System. While discussing about working conditions, legislations and salary of workers he started to critize Turkish political environment and called our understanding of politics as 'curtain politics', and he told what politics means as 'fair distribution of a nation's wealth'. Yes it is, you are completely right in your analysis, but can this dream come to happen?
about the odd man
A man lives in a closed environment who has small number of friends tends to be more emotional, his threashold of temper decreases, and responds to simple situations much sharper. He much more cares about words used while calling him, especially by ones, he calls friends.
28 Nisan 2011 Perşembe
About UK R&D Expenditure
I shocked after seeing the share of pharmaceutical sector in UK R&D expenditure.Also check the pharmaceutical spending graphs of countries, USA is way ahead of the others...
We approach to social media...
Lots of word can be said about Turkish approach to social media but i think "monkey appetite" is the most featured one among. Regardless of the issues we all want be the best with the less effort, in the minimum time slice, then if we frustrate we jump to another to pick a fame or interest. This approach can be seen more clearly in social media which can be defined as a characteristic to our actions. But this approach results in lack of progress understanding, which result us to miss the "accumulation" aspect of progress.
SBRI(Small Bussiness Research Initiative) Presentation
I'll started to work on my one and only lecture of this semester, which is related to innovation policies. i'll upload the presentation here after preparation and presentation have done.
Difficulty of outsourcing iphone application development
One important point about iphone application development model which i realized is the diffuculty of outsourcing the app development. This is mainly because of the ease of market access. All the applications can only be sold on appstore and any one with an account can upload an application to store. This strongly ties developer and application to each other. In a different point of view we can say that this somehow protect hand work of worker according to capitalist.
27 Nisan 2011 Çarşamba
City tour with iphone
In mean time i'll bought an iphone and upload my traffic history here than you can easily check my path to work and vice versa.
hey Kate nice to meet you...
I remember lady Diana. She was ambitious and beautiful lady. Also i remember her funeral, and Elton john's lovely gesture for her as a last mission.
Now a new lady candidate for UK, Kate Middleton. Some compare her with Diana. For me it's early to say something about Kate, but i can see a "lqueen potential" in her eyes, which Diana hadn't have.
Let's wait the royal wedding to understand...
Now a new lady candidate for UK, Kate Middleton. Some compare her with Diana. For me it's early to say something about Kate, but i can see a "lqueen potential" in her eyes, which Diana hadn't have.
Let's wait the royal wedding to understand...
how to survive...
All of us build survival skill to catch up our needs and desires, one of the importants of these is political analysis for us. In Turkey one should be able to analyse the agenda created via our massive media industry, so that he will have a chance come up with "money sources" or "protect his inventories".
25 Nisan 2011 Pazartesi
Kaybet!
Kaybetmekten korkmanın yanlışlığını anladım, bunun kişinin elinde olmadığını... İnsanın kurmaya çalıştığı, var etmeye çalıştığı yaşamını kaybettiğini gördüm...
22 Nisan 2011 Cuma
21 Nisan 2011 Perşembe
20 Nisan 2011 Çarşamba
19 Nisan 2011 Salı
Merkez ve sistem
Sistem her zaman merkezdeki kitlenin sayısının artmasını ister ve bunu göre kurgulanır.
Kızlar için yaptım, show yapmak istedim...
Evet Taner en doğrusunu sen söyledin ve olayı en iyi anlayan kişi de sensin! Survivor'da eninde sonunda bir show ve sen bu show'u en iyi yapabilensin...
18 Nisan 2011 Pazartesi
Dagdaki coban degil, evdeki cocuk!
Helal olsun bizim medya gene carpitmis olayi, halki sadece haberin basligini okuyan gerisini sallayanlar olarak gormek bu olsa gerek, oysa icerik cok farkli.
Kullanışlı yap, gerçekten işe yarasın, işte sana yenilik...
evet doğru bir adım olmuş, ipad ile biraz işikli bir ortamda envai çeşit el hareketi ile dogru aciyi yakalamaya çalışıyorduk basit birseyi bile okumak istedigimizde, eger urun dusunuldugu gibi calisir sorun cikartmazsa gercekten kullanisli birsey olur, bunun yaninda kagit kıvaminda asinmayan not alma arayuzunun yapilmasini da dort gozle bekliyorum....
16 Nisan 2011 Cumartesi
Özgürleştiren sevgi
İnsanlara baktığımda ihtiyaçları olan şeyin özgürleştiren sevgi olduğunu görüyorum, bunun kişiye getirisi hayatı umursamamanın verdiği rahatlık.
Aklın karışması
Kitlenin aklının karışması kadar korkutucu bir şey olamaz ve bunun olmasını da kimse istemez.
Kelimenin gücü
Hangi kanaldı hatırlamıyorum, ancak bu yarışma programını sosyal bilimlerle uğraşanların takip etmesinin gerektiğini düşünüyorum.
15 Nisan 2011 Cuma
Çalışma Eğlen
Güzel yazi, dogru yaklasim özellikle de muhattap olunacak kisinin secilmesi konusu cok onemli.
9 Nisan 2011 Cumartesi
bir-an
bir şeyler bildiğini seziyor, ancak bunları onunla paylaşmayacak oluşunu bilmek canını çok sıkıyordu.
bir-an
hızlıca omzuna vurdu haykırırca bir kahkaha ile; çok yapmacıktı, daha da soğuduğunu hissetti ona karşı.
bir-an
yanında bir türlü rahat olamıyordu, her şey eline ayağına dolanıyor, söylemek istediği şeyi tam olarak söyleyemiyor, kendini ifade edemiyordu. İşin kötüsü o da bunu biliyor karşısındaki çaresizliğin kendini güçlendiriyor oluşunu seviyordu.
Small Business Research Initiative (SBRI) in UK
Teknoloji politikalari calısmalari icerisinde Sirin Elcinin 515 dersi icin hazılamis oldugum dokuman, İngiltere'de uygulanan bir inovasyon politikasinin derlenmesi. Draft durumunda denilebilir duzenlemelerden sonra dokumanin word halini de ekleyecegim.
5 Nisan 2011 Salı
Her topa koşamazsın Nadal!
ATP dun sonlandi, Federer ve Nadal'in cekismesini izlemek gercekten eglenceliydi, ama kendi adima soylemem gerekirse Federer'in kaybetmesini istemezdim, ne var ki olmadi.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)