20 Mayıs 2012 Pazar

Açık Erişimin Ötesinde



Guardian geçen haftalarda haberi "Results of publicly funded research will be open access" başlığı ile çıktı, alt başlıkta da "New policy announced by David Willetts to make research freely available challenges business models of academic publishers" vugulaması yapmıştı. Konu Hürriyet'te  alt başlıktaki vurgudan işlenmiştir ama ilgili açıklamaları detaylı incelemek faydalıdır.

İngiltere Bilim ve Teknoloji Bakanı David Willetts, 2 yıl içerisinde  kamu kaynakları ile yürütülen araştırmaların açık erişimli dergilerde yayınlanması için çalışmalara başlanacağını belirtmiştir.

Politikanın dayanağı olarak üniversitelerin bilimsel kaynaklara erişmek için ödemek zorunda oldukları dramatik paralar gösterilmiş, kamu kaynakları kullanılarak ortaya çıkartılmış olan çalışmalara kamunun yeniden kaynak aktarmak zorunda kalıyor olduğu çelişkisi vurgulanmıştır.

Yazı dikkatli okunduğunda başlardaki "The £75m fund for small and medium-sized businesses resurrects a similar scheme run by the now-defunct regional development agencies. It will offer companies money to engage in proof-of-concept R&D projects from which new products and services could emerge." ifade bilgilendiricidir. İngiltere küçük ve orta ölçekli işletmeleri desteklemek adına ciddi fonlar ayırmıştır.

Son 10-15 yıllık süreçte dünya çapında internet ve iletişim teknolojilerinde yaşanan gelişmeler insanlar ve toplumlar üzerinde ciddi dönüşümlere neden olmuş, devlet ve işletmeler kendilerini revize etme noktasında politikalar oluşturmuştur.

İlgili süreç birçok işi/iş kolunu dönüştürmüş, yeni teknolojilerin bu alanlara girmesine neden olmuştur. Ayak uyduramayan birçok işletme silindiği gibi, devletler yüzü geleceğe dönük yeni oluşumların/firmaların kurulmalarını sağlayacak destekler vererek geleceğin gerektireceği becerileri kendi toplumlarına edindirme çalışmaları yürütmüştür. Küçük-orta ölçekli isletmenin doğası değişmiş, önceleri  sadece taşeron olarak görülen bu işletmeler sistemin bel kemiğine dönüşmüşlerdir. Bu işletmeler bahsettiğimiz süreç içerisinde iyi eğitim almış- lisans, yüksek lisans, doktora sahibi kişilerin dünyadaki gelişmeleri takip ederek belirledikleri sorunlara çözüm olacak yeni ürünleri bilimsel araştırmalarla destekleyerek hayata geçirmeye çalıştıkları yerler durumundadır. Bilimsel çalışmalardan faydalanabiliyor olmaları bu işletmelerin hayatta kalmaları ve verimli olabilmeleri için kritiktir. Esas konu budur, küçük işletmenin yüklü bedeller ödeyerek bu kaynaklara erişmesini beklemek onları ölüme terk etmekle eşdeğerdir, bu işletmelerin akademi desteği ile bunlara eriştiğini dahi kabul etsek bile, akademiler  de haberde vurgulandığı gibi finansal sıkıntılar çekmektedirler ve devlet bu kaynakları ucuza işletmelere ulaştırmakta kararlı görünmektedir.

Sorunu bu şekilde tanımladıktan sonra sunulan çözüme bakıldığında, çözüm yeterince tatmin edici değildir, şöyle ki; Çözümde vurgulanan parasız yayıncılık tüm dünyaya açık olacak şekilde yapılan yayınlara erişimi gerekli kılmaktadır, ne var ki bu gerekçe olarak sunulmuş olan kamu kaynakları kullanılarak ortaya çıkan yayınların kamuya ücretsiz ulaşmasını sağlasa da aynı zamanda bunun tüm dünyaya da açılmasını gerekli kılacak, bundan ötürü de buna katkısı olmayan ülkelerin de bunlardan yaralanıyor oluşu sağlam eleştiri alacaktır. Diğer sorunsa; yayınların denetlenmesi, uzman/bilirkişi görüşüne tabi tutulması konusudur, bu tür yayınlar sistemdeki muhataplarınca ne kadar ciddiye alınacaktır, ne derece güvenilir bulunacaktır.

İngiltere Bilim ve Teknoloji Bakanlığının 18 aylık çalışma sonucunda ortaya koymuş olduğu model bu sıkıntılara cevaplar vermemekte, sadece açık erişiminin  gerektirdiği kaynağın proje fonlarından karşılanacağını söylemekle yetinmektedir. Bu durum "açık erişim" bahsinin bir değişimden çok bir pazarlık unsuru olarak kullanılıyor olduğunu düşündürmektedir.

Küçük ve orta ölçekli devlet desteklerinin verimliliği sürekli eleştiri konusu olmuştur, son birkaç yıl içerisinde yaşanan ekonomik krizler ülkelerin bu destekleri ciddiyetle gündemlerine almalarına yol açmıştır. Teknoloji geliştirme ya da yenilik konuları kolay konular değildir, çoğu zaman ak ile karanın rahatlıkla birbirine karıştığı olur. İngiltere, Amerika gibi toplumlar geçmişten getirdikleri deneyim ve alt yapılar sayesinde bu politikaları daha profesyonel uygulamaktadır. Bu tür politikalar içerilerinde birden çok hedef barındırmaktadır, mesela;
  1. Yeni işlerin yaratılması 
  2. Ekonominin Canlandırılması
  3. Üretimdeki iş gücünün çağın gerektirdiği yeni becerileri geliştirmesinin sağlanması
  4. Yeni ürün/yöntem/metod/sürecin ortaya çıkması, gibi. 
Buradaki her maddenin kendince içerdiği zorluklar bulunmaktadır, politika bu tür kaygılar taşır. Bunlardan hiç birisini kaygı edinmemiş özel girişimlerin sadece ürün üretme ve satmaya odaklandığı düşünülecek olursa, görece başarılı oluşları destek konularında bizi yanıltabilecek bir çıkarımdır. 

Özetlersek; Konu, başlığın işaret ettiği gibi İngiliz hükümetinin paralı yayıncılığı sürdüren kuruluşlara karşı bir hamlesi olmanın ötesinde geniş kapsamlı politikasıdır, hedef bu yayıncıları bitirmekten çok bunlarla uzlaşma ve bilimsel kaynaklara ucuza erişimin yollarını açma, yayıncı kuruluşlarla üniversitelerin karlı anlaşmalar yapabilmelerini sağlamaktır. Başlık ve alt başlık vurgusu bu çerçeveden  bakıldığında anlam kazanmakta, mesajın yerine ulaştığı görülmektedir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder