Post
Structuralism sunumu sırasında kültür kodları kavramı üzerinde tartışırken
ilginç çıkarımlar sağlayacak konuşmalarımız oldu, bunlardan bahsetmek istiyorum.
Kültür
kodlarının nasıl oluştuğu, dönüştüğü, bireyi ne yönde etkilediği konusu daha geniş ölçekli bir yazının konusu olabilir, bu yazıda ders sırasında aklımıza gelen
örnekleri daha detaylı incelemeye , bu örneklerden birbirine benzerlik gösteren iki örneği kapsamlı inceleyerek anlamaya çalışacağım.
Öncelikle
örneklerimizin neler olduğuna bakalım...
İlk
örneğimiz Coca-cola Zero.
Bahsi geçen örnekte Zero'nun, light cola içmek
isteyen erkekler için bir pazarlama yöntemi olduğundan bahsedilmiştir. Bu durum bizim örneğin anlatımındaki varsayımdır. Ürünün tarihçesi hakkında kapsamlı bir
bilgi edinmedim ve ürünün tamamen bu amaçla oluşturulup oluşturulmadığını da
bilmiyorum ama bu yazınının amacı göz önüne alınırsa bunun çok da önemli
olmadığı görülecektir, çünkü amacımız Coca Cola'nın neden Zero diye bir ürün
çıkarttığından çok, karşılaştırılan ürünlerdeki değişikliklerin neler olduğu ve bu
değişikliklere verilen tepkilerin nelerden kaynaklandığıdır. Yine bir varsayım olarak, Coca-Cola'nın Zero ile 'light' kolayı, erkek müşterilerine satmakta başarılı olmuş olduğunu da önden
kabul etmiş oluyoruz.
İkinci
örneğimiz ise; Amerika'da daha çok
zencilerden oluşan nüfus ile ilişkilendirilmiş olan sigara paketinin asıl açılması gereken yerden değil de, alt tarafından açılarak sigaraların çıkartıyor oluşundan esinlenen bir üretici firmanın alttan
açılan paketlerde sigara üretmesi, ne var ki bu ürünün pazarda başarısız olması, hatta zenciliği çağrıştırmasından dolayı
ayrıca da tepki görmesi konusu. Aynı şekilde bu anlatının da doğruluğu bizim için ön kabuldür.
İlk
bakışta iki örnek arasında benzerlikler göze çarpsa da, kültür kodları üzerinden geliştirilen ürünlerin başarısı ya da başarısızlığı konusunda bizlere net bir bilgi sunmamakta, yanıltıcı olabilmektedir.
Yapacağımız şey; Yukarıda anlatılmış/aktarılmış olan iki anlatıyı - gerçeklik de diyebiliriz -olabildiğince açarak ne tür çıkarımlara ulaşabileceğimizi görmektir...
İki üründe de paketler değiştirilmiş, içerikler aynı tutulmuş ve bunun üzerinden yeni ürünler oluşturulmuştur. Ne
var ki ürünlere verilen tüketici tepkisi çok farklı olmuştur...
Zero'nun
geliştirilmesinin, bu şeklide bir paketleme/pazarlama
yaklaşımına gidilmesinin altındaki nedenlere bakalım.
Coca-Cola Light daha çok kadınlar ile ilişkilendirilmiş bir üründür ve erkekler her ne
kadar 'light'- kalorisi düşük içecek, kola - tüketmek istiyor olsalar da, 'light' kelimesinin üzerinden tanımlanmış olan kültürel kodların arasına sıkışmış
olmalarından dolayı bunu ifade edememekte , kendilerini feminen hissetmekten ya da feminen bir imaj çizmekten çekindikleri için de ürünü yeterince tüketmemektedirler.
Erkeklerin, kolanın light içeriği (kalorisiz, saglıklı, vb...) ile sıkıntıları
olmadığı ama pazarlama/paketleme gibi hususlardan ve bunların oluşturduğu
sosyal imajdan ötürü ürünle aralarına mesafe koyduklarını görmek zor değil.
Zero'nun
hedefi erkek müşterilere 'light' ürün olarak ulaşmaksa ve bunda başarılı olmuş ise üstteki anlatımdan
çıkarımlarımızı maddeleştirebiliriz, şöyle ki:
- İçeceğin içeriği tüketici tarafından isteniyor ve kabul ediliyor, erkek müşterilerin içecek
içeriği ile herhangi bir sıkıntısı bulunmuyor.
- Coca-Cola Light'ın oluşturuluş olan algısı ile erkek tüketicilerin problemleri bulunmaktadır, ürün ile birlikte anılmayı erkeklik
imajlarını aşındıracak bir şey olarak görmektedirler.
- Paketleme/pazarlama değiştirildiğinde ve içerik aynı kaldığında sorun büyük ölçüde ortadan kalkmıştır.
- Yeni ürün tüketicinin algısındaki
ürüne olan mesafeli duruşunu aşmaya yönelik oluşturulmuştur, nedenler anlaşılmış temel sorunlar belirlenmiş, net bir hedefe yönelik ürün oluşturulmuştur.
Geçelim
diğer örneğe…
Bu
örnekte sigara paketinin farklı bir yöntem ile açılması söz konusudur. Sigara paketi üzerindeki kullanıcı deformasyonu, bu deformasyon
üzerinden oluşturulan bir kültür kodu/kimlik öğesi bulunmaktadır. Kullanıcıların bu tavrından yola çıkarak yeni bir paket tasarlayan işletmenin
başarısızlığı söz konusudur.
Anlaşılacağı
gibi kullanıcıların içerikle - sigara - bir sorunu bulunmamaktadır, Zero örneğinde de durum aynıdır.
Ne var ki bu örnekte bir kısım kullanıcının ürün tüketiminden kaçması ya da kendilerini bir sigarayı kullanmaktan iten bir durumda da söz
konusu değildir. Bu nokta, örneğin diğer örneğimizden ciddi anlamda ayrıldığı
noktalardan bir tanesidir. Kullanıcıların pazarlamasından/paketlenmesinden ötürü bir ürüne soğuk
davrandığını gösteren bir anlatı yoktur elimizde.
Kişiler sigara paketini açmaları gereken yerinden değil de başka bir yerden açarak içmek istemektedirler. Kendilerine ait olan bir ürünü üreticinin tüketici için çizdiği çerçeve içerisinde tüketmek/kullanmak istememekte, kendilerince kullanmaktadırlar. Bu yaklaşım benim aklıma kabadayıların ayakkabıları topuklarına basarak giymeleri, ya da uzun kollu gömleğin kollarının kıvrılarak kısa kollu bir şekilde giyilmesi gibi örnekleri getiriyor.
Sorun; daha çok ürünün tüketilme/kullanılma yöntemine dönük durmaktadır.
Kişi aldığı sigaraya kimliği ile iliştirdiği - ya da başka bir nedenden ötürü- bir
deformasyon vererek tüketmektedir. Sigara değişebilir
ama bu tarz her sigara paketine uygulanabilir. Fakat buradan yola çıkarak tüketici bu şekilde bir ürün istiyor çıkarımını yapmak işletmeyi yanıltmış olan düşüncedir. Halbuki tüketici bu şekilde deforme edebileceği bir ürün istemektedir, kendisi yerine ürünü deforme etmiş bir üretici değil.
Özetlersek; ilk örnekte üretici kendi yarattığı ürünün ortaya çıkartmış olduğu eğilimleri yeni bir ürün yaratarak değiştirmeye çalışan bir firma söz konusu iken, ikinci örnekte kullanıcıların bir ürüne davranışlarından, kullanma yöntemlerinden esinlenerek yeni ürün yaratmaya çalışmış bir firma vardır.
Notlar:
Karşılaştırmadaki eksiklerimizden bir tanesi de, sigara örneğinde eski ve yeni ürünün pazarlanması hakkında bilgi sahibi olmayışımızdır.
Deformasyona dayalı tüketim yönteminin uygulanamadığı bir sigara paketi - kutu şeklindeki paketler, bu örnekteki müşterileri kaybetme tehlikesi taşır.
Kabadayıların
ayakkabıların topuklarına basma konusunu açmak istiyorum. Belki topuğa basılı
bir ayakkabı üretilmiştir de tutmamış günümüze de gelememiştir.Ama zamanında üretilse
bile bu ürünün kabadayılar tarafından yine tutulmayacağı söylenebilir. Çünkü kişi kendisi
için bir ayakkabı seçtikten sonra ona kendi kişiliğini tamamlayıcı olduğunu
düşündüğü bir biçimi vermektedir topuğuna basarak, verilen biçim imaja yönelik
sembolik bir anlam taşımakta ve topluma yönelik de bir mesaj içermektedir.
Ayakkabı seçimi ise kalite, kullanışlılık, renk, ayağa uygunluk gibi başka parametreler
taşımaktadır.
Yazıyı
oluştururken çoktandır rastlamadığımız, Uğur Yücel'in oynadığı Zero reklamı
aklıma geldi, hatırlayanlar olacaktır: Mafya vari bir tonda Kadir Çöpdemir'e
yumuşak tonlarda yaptırılan konuşmalar - bir kartondan okuması emrediliyordu, erkeklik ve light'lık üzerine açıktan
göndermeler içermekte ve bu iki kavramın karşıtlığını vurgulamaktadır(structuralizm). Reklamda oynatılan kişiler, bu kişilerin toplumdaki imajları, konuşmalar, diyalogların sırası, kişilerin kurgu içerisindeki yerleri, kişilerin ürün ile olan ilişkileri- ürünü sahiplenme, ürünle yeni tanışma, vb... -, tavırlar, mekan gibi ögeler ayrıca önemlidir.
Light
kelimesi - ilk kimin tarafından
kullandığını ve imgesinin kim tarafından oluşturulduğunu bilmemekle birlikte -
algı dünyamızda düşük kalorili
beslenmeye önem veren, kilo alma ve sağlıklı olma kaygısı taşıyan feminen bir
imgeye işaret edecek şekilde oluşturulduğunu ve yaşatıldığını görmek mümkündür.
Coca-cola bu imgeyi kullandığı gibi aynı zamanda beslemekte ve yaşatmaktadır
da…
Piyasada 'light' imgesini kullanan bir çok ürün olduğu görülebilir. İmge akıllarımızda oluşmuştur, kullanılmaktadır.
Zero örneği; Tüketicinin ürün imgesi ile olan ilişkisinde yaşadığı
sıkıntıların anlaşılması sonrasında, bu imgenin ve imge üzerinden oluşan
algının yeniden yaratılması konusudur. Dikkat edilecek olursa ürünün
gerçekliğini işaret eden olgu üründen erkekleri uzaklaştırabilecek kadar derin
ve güçlü vurgular içerecek şekilde evrilmiştir. Bu durum bir hatadan dolayı mı yoksa bilerek mi ortaya çıkmış olduğu ayrıca önemli bir sorudur.
Ürünlerin içerdiği imgeler ve tüketicilerin bu imgelerle olan ilişkilerinde yaşadığı sıkıntı ya da mutluluk, iyi anlaşılması gereken ciddi bir konudur.
Yeni
ürünlerin oluşmasına yönelik üreticilerin motivasyonlarını nelerin belirlediği, hatta işletmelerin ne tür ciddi hatalar yapabileceğine ilişkin önemli bilgilere ulaşmış olduğumuz söylenebilir.
image - pavement chalk artist Julian Beever